11 Şubat 2015 Çarşamba

Evin Hanımı

Evin Hanımı İrlandalı yazar Alice Taylor'ın kaleminden çıkmış bir kasaba-aile öyküsü. İrlandalı kadın yazar diyince aklıma Meave Binchy ve Colotte Caddle kitapları ile ''sıcak'', ''aile'', ''sevginin gücü'', ''mücadele'', ''hayatın zorlukları'', ''güçlü kadın kahramanlar'' gibi kelimeler canlanıyor. Taylor da bu çigzinin dışında kalmayan bir roman yazmış.

Romanımız üç koldan yürüyor: evin babası ölünce aksi gelin tarafından satılmaya karar verilen aile çiftliğinin kaderi, kasabaya açılması planlanan ama kasabanın papazının karşı çıktığı okul ve çiftliği satılmak üzere olan aileye düşman olan Conway'lerin Kitty'nin başındaki bela. Romanın başında hikayeyi Mossgrove'un teyzesi Kate'in gözünden mi yoksa evin minik kızı Nora'nın gözünden mi izleyeceğimizi şaşırıyoruz bu kısmı atlattıktan sonra roman akıcı ve kolay diliyle sizi sürüklüyor. Bir oturuşta onlarca sayfa okumanız işten değil.

Taylor çok basit ve pastoral bir hayatı tadını çıkara çıkara anlatıyor. Kendisi de kasaba hayatının parçası olduğundan belki de kasabayı ve doğayı bir şehirlinin romantizmiyle değil de özgün bir zevkle aktarıyor. Sanırım romanın en sevdiğim taraf doğa tasfirleri ve köy hayatının detayları oldu.

Romanın sevdiğim bir başka özelliği de karakterler oldu. Kimisi anlamsızca iyi, kimisi anlamsızca kötü olsa da Peter ve Nora kardeşler ile birkaç karakterin daha gelişimini beğendim. Yazarın karakter yaratmada fena olmadığını düşünüyorum.

Romanla ilgili hayal kırıklığım ise bahsettiğim üç kolun birbirinden bağımsız şekilde sonuca bağlanması oldu. Ben bir şekilde üç izleğin birbirine bağlanacağını, Kitty'nin Conway'lerin çiftliği satın alma planlarını değiştireceğini, çiftliğin okul binası olarak kullanılacağını ya da çok daha kıvrak bir sona varacağımızı sanmıştım. Bu haliyle romanın kurgusunu fazla basit hatta biraz acemice buldum. Sanki her şey gerçekte olmayacak şekilde kolayca ve rastlantısal şekilde çözülüverdi.

Kitapla ilgili bir başka eleştirim de kitap kapağı ve baskısıyla ilgili. Kapak ne kadar albenili olsa da romanla çok ilgisiz. Evin Hanımı hizmetçilerle dolu bir köşkte zarif bir hanımı çağrıştırıyor olsa da bu romandaki ev battaniyelerin pire tozuyla temizlendiği bir ev, hanım da sabahları inek sağıyor. Yani bu incili, güllü kapak sanıyorum roman okunmadan hazırlanmış. İmla ve baskı hataları da görmezden gelinemeyecek kadar fazlaydı. Okuma keyfini bozdu.

Eğer Binchy veya Caddle kitaplarından hoşlanıyorsanız bu kitaptan da hoşlanabilirsiniz. Kafanızı yormayacak pembe bir kitap arıyorsanız ama çok da aklı bir karış havada olmasın, ayakları biraz yere bassın istiyorsanız da bu kitabı okuyabilirsiniz. Hoş vakit geçirtecek bir kitap ama okumazsanız da çok şey kaybetmezsiniz.



Not: Bu kitap Kitap Notları'nda yer alması için Orkinos Yayınları tarafından gönderildi. Yorumlarımın objektif olmasına özen gösterdim. Hem gönderi hem de anlayışları için teşekkür ederim.

3 yorum:

  1. Merhaba bloğunuzu henüz keşfettim ve takibe aldım :) Bana da beklerim, sevgiler :)

    http://yenilerkendinihayat.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Ne yazıkki bu kitabı ben hiç beğenmedim.Dediğin gibi kitabın konusu kapağı adı hepsi birbiriyle alakasız.Bana kalırsa satışı arttıran kapak tasarımı olmuş :)

    YanıtlaSil

Söyleyecek sözü olanlara bayılırım! :)