24 Aralık 2011 Cumartesi

Bu dünyaya neden bir "blog" da ben getireyim ki?

Hiç blog takip etmedim. Bloglara yolum canım tarifini bilmediğim (hemen hemen tüm yemekler) çekip de kırk yılda bir şey pişirmek istediğimde düştü. İnsanlar neden blog yazıyor, diğerleri de neden onları takip ediyor bilmiyorum. Bildiğim bir şey var o da çok blog olduğu. Hemen hemen her konuda her tarzda bloglar var. Kiminin kitabı (hımm, kitapları çok severim) çıkıyor, kimin de sadece iki yazı var sahibi bile hatırlamıyor. Kimileri çok ağır; felsefe, siyaset, sanat, eleştiri, ne ararsan var. Kimileri günlük işlerle veya sezonun moda renkleri ve popüler diziler hakkındaki yorumlarla. Böyle bir dünyaya bir blog da ben eklemeli miyim? O bloga hak ettiği (?) özeni ve geleceği verebilecek miyim?


Sanırım bunu yapacağım. Kitapları çok seviyorum ve kitaplarla ilgili severek yaptıklarım listesine bir madde daha eklemek istiyorum. Yıllar önce okuduğum kitapların bir listesini tutmaya başladım. Şimdi de onlar hakkındaki yorumlarımın da bir kaydını tutayım diyorum. Kendim yazıp kendim okumayı planlıyorum. Evet, bugün bu işe başlıyorum.

Şiirle, makale ve denemeyle pek aram olmadığından ne derece bir edebiyat severim onu bilemiyorum. Ama roman ve hikayeyi üç dilde affetmem okurum. Kağıda basılmış ve ciltlenmiş neşriyata zaafım var. Promosyon olarak dağıtılan kapağı yaldızlı ve şeker pembesi bir kitabı da okurum, 1950 basımı sayfalarında insanın beynini uyuşturacak keskinlikte bir koku yayılan kitapları da, en çok satanları da, eşin dostun yazdığını da.

Yine de okurken kitap seçimi konusunda aslında bir yöntemim var. Birincisi arkadaş tavsiyesi. Çok okuyan kimisi basbayağı edebiyat tutkunu arkadaşlarıma ya da çok yakın olduklarıma "Benim okuyacak kitabım kalmadı bana seninkilerden birkaç tane ödünç versene" derim. Nadiren tür veya konu kısıtlamasına giderim. Artık o ne getirirse kabulüm. Şaşılacak derecede iyi sonuçlar da aldım bu yöntemden. Bu blogun ikinci amacı da aynı vazifeyi belki birkaç kişi için görmek ya da daha önemlisi biri "Sen bu kitabı okuduysan esas şunu da okuman lazım." veya "Ben de bunu okumuştum beğendim; sen de oku" denebilmesi. Bu kadar.

1 yorum:

Söyleyecek sözü olanlara bayılırım! :)